Vitiligo nedir?
Vitiligo cilt yüzeyinde aniden belirebilen beyaz lekelerle kendini belli eden bir deri hastalığıdır.
Çok eski çağlardan bilinmesine rağmen ( mısır papirüslerinde bahsi geçer ) hâlâ nedeni belli değildir.
Tüm dünyada , her yaş grubunda, kadın ve erkekte görülebilen bir hastalıktır. Bulaşıcı değildir ve hayati bir fonksiyon eksikliği yaratmaz . Ancak tüm bu iyi huylu özelliklerine karşın estetik kaygı uyandıran, kişiyi bazen toplumdan uzaklaştıracak psikolojik sorunlar ortaya çıkarabilir.
Vitiligo otoimmün hastalık grubu içinde değerlendirilir. Yani bedende kendi melanositlerine karşı nedeni bilinmeyen bir şekilde başlatılmış reaksiyon sonucu oluşmaktadır. Bazı dış faktörlerin bu reaksiyonu tetikleyebileceği örneğin stres veya bazı endüstriyel kimyasalların bu reaksiyon zincirini başlatabileceği düşünülmekle birlikte kesin bir nedenden bahsetmek şimdilik mümkün değildir. Cilt rengi daha koyu olanlarda bu lekelerin kışın dahi belirgin kalması beyaz tenlilere kıyasla daha sıkıntı yaratmaktadır.
Belitiler ve seyir
Deride ortaya çıkan beyaz lekeler bu bölgede deriye renk veren melanin maddesini üreten melanosit hücrelerinin kaybolması ile oluşur. Bu beyazlama alanları çeşitli büyüklükte veya yaygınlıkta olabilir.
Leke alanlarında kaşıntı, yanma, ağrı vb belirtiler olmaz, yayılma özelliği bulaşıcılığından değil melanosit hücrelerini bozan aynı mekanizmanın diğer yerlerde de etkili olması ile meydana gelmektedir.
Değişik çalışmalara göre toplumda % 0,5 ile 2 oranında görülebilmekte, ailede kalıtımsal özellik % 30 oranında olduğu düşünülmektedir.
Vitiligo lekeleri herhangi bir alandan başlayabilmekle birlikte en sık el sırtları, koltuk altları, yüzde göz, burun ve ağız çevresi gibi bölgeler, eklem yerleri, genital bölge gibi yerlerden başlar.
Beyaz alanların yaygınlığı kişiden kişiye değişir : bazen çok küçük ve tek tek alanlarla sınırlı iken bazen geniş alana yayılabilir. Bazen segmenter vitiligo olarak adlandırılan gövdenin bir tarafında band şeklinde kısıtlı bir alanda bulunabilir.
Tanı
Hastalığın tanısı dermatolog tarafından görsel olarak konur. Ayrırıcı tanı yapmak, diğer beyazlama ile giden hastalıklardan ayrıştırmak için gerektiğinde özel bir ışık lambası ile kontrol edilir. Yaş grubu ve lokalizasyonuna bağlı olarak laboratuar tetkikler ( mantar tetkiki vb ) bazı vakalarda da biyopsi yapma ihtiyacı ortaya çıkabilir.
Vitiligo seyri değişkendir. Stabil kalabilir, yavaş veya hızlı seyirle yayılabilir. Beyazlamanın kendiliğinden düzelmesi de mümkün olup % 15 ile 20 oranında görülebilmektedir.
Tedavi
Tedaviye başlamadan önce dermatolog hastalığın yaygınlığı, yer aldığı alanlar, bölgedeki pigmentasyonu yeniden başlatabilecek melanosit hücrelerinin ( epidermal ve piler ) varlığının miktarını değerlendirmelidir. Bunun sonunda bir tedavi protokolu netleşir. Hastanın tüm beyaz lekelerinin tamamiyle gerileyeceği konusunda bir garanti olmadığı gibi her leke de başlangıç dönemi itibriyle aynı evrede olmayabilir. Bazı bölgeler repigmentasyona daha kolaylıkla cevap verebilirken el ayak gibi uç bölgeler daha zor yanıt verir.
Tedavinin amacı hâlâ var olan melanositlerin uyarılması ile komşuluk yolu ile bir repigmentasyon süreci başlatmaktır.
Çeşitli tedavi protokolleri olabilir :
*kortikosteroidler : leke yaygınlığı % 10 ve altında olan vakalarda kortikosteroidli kremler kullanılır. Ancak aylık aralarla yerel yan etkileri gözden kaçırmamak için dermatolojik muayeneyi ihmal etmemek gerekir. Bazı vakalarda enjeksiyon veya tablet formları da kullanmak gerekebilir. Hastalıkta oluşan antikorların melanositleri tahrip etmesini engellemek amacıyla kullanılır.
*Doğal veya yapay UV ışınlar tedavinin bir parçası olarak diğer tedavilere tek veya kombine edilerek kullanılmaktadır. Melanosit üretimini tetiklemeyi amaçlar. Psoralenlerle birlikte veya tek başına uygulanabilir.
*Kalsinörin inhibitörleri ( takrolimus, pimekrolimus )konusunda çalışmalar çok geniş olmamakla birlikte olumlu cevaplar alınmaktadır.
Çok geniş alanları tutuyorsa repigmentasyon yerine kalan normal cilt alanlarının da depigmantasyonu uygulanabilir ancak bu işlem geri dönüşsüzdür. Tedavi dönemleri dışında ( güneş veya UV tedavisi ) güneşten korunma önlemi dikkatle uygulanmalıdır.
*Son yıllarda cerrahi yöntemle melanosit gref uygulamaları yapılmaktadır. Yayılması duraklamış, stabil haldeki vitiligo hastasında hastalık lokal ve kısıtlı alanda ise denenebilir. Birkaç teknik mevcut olup hekimin uygun gördüğü seçilir. Sağlıklı alandan alınan melanositler tedavi alanına ekildikten sonra kısa süreli pansuman açılınca yaklaşık 2,5 -3 ay içinde pigmentasyonun meydana çıktığı gözlenebilir. Cerrahi işlem sonrası doğal güneş veya UV tedavisi pigmentasyonun ortaya çıkmasını kolaylaştırır veya yardımcı olur. Ancak bu yöntem de yüzde yüz kalıcı ve yüz güldürücü bir yöntem olarak henüz kabul edilememektedir.
Netice olarak henüz birçok bilinmez içeren vitiligo hastalığı tedavisi beklentilere her zaman gerektiği gibi cevap verememektedir. Yine de araştırmaların devam ettiği ve önümüzdeki yıllarda daha yüz güldürücü sonuçlar elde edileceğine dair umudu terk etmemek gerekir.