Dış gebelik anormal gebeliklerden biri olup % 2 sıklıkta görülmektedir. Son yıllarda özellikle cinsel yolla bulaşan hastalıkların yaygınlaşması nedeniyle sıklığının arttığı bildirilmektedir. Yumurta ile sperm normalde rahim kanalının 1/3 dış bölümünde birleşir ve önce tek hücreli iken, sonra çok hücreli hale gelir ve döllenmeden 4?5 gün sonra rahim içine ilerleyerek yerleşir. Rahim kanalı burada önemli rol oynar ve rahim kanalının mobilitesini etkileyen bazı faktörler (yapışıklıklar, endometriosis) gebelik mahsulünün ilerlemesini engeller ve bebek rahim kanalı içine yerleşerek büyümeye devam eder. Dış gebelik genel olarak rahim dışında oluşmasına verilen addır. En sık şekli rahim kanallarında olanıdır. Fakat yumurtalıkta, karın içinde, rahim kanalında da meydana gelebilir. Nadiren dış gebelikle beraber normal gebelik de olabilir buna heteroropik gebelik denir.
Dış gebelik belirtileri, eğer karın içinde kanama yoksa genellikle normal gebelikteki gibidir. Bulantılar, hafif kasık sancıları vb şeklindedir. Gebelik testi poziriftir. Fakat ultrasonografi ile rahim içinde gebelik kesesi görülemez ve tüplerin birinde kese ve bazen kalbi atan bebek bile izlenebilmektedir.
Karın içinde kanama olmuşsa karın ağrısı, ani bayılma ve tansiyon düşüklüğü sıklıkla görülen sorunlardır. Acillere başvuran ve baygın haldeki genç kadınlarda öncelikle ekarte edilmesi gereken önemli bir sorun dış gebeliktir.
Teşhiste kanda b-hCG adı verilen gebelik testi ve vaginal ultrasonografi yeterlidir.
Kanda B-hCG 1500 ünite/ml değeri üzerinde vaginal ultrasonografi ile gebelik kesesi görülmüyorsa, tüplere ve karın içine bakıldığında dış gebeliğe ait bulgular görülebilir.
Tedavi Seçenekleri:
Cerrahi veya Medikal yani ilaçla tedavi seçenekleri mevcuttur. İlaçla tedavi yapılabilmesi için karın içinde kanama olmaması, dış gebelik kitle büyüklüğü 2-3 cm den küçük olmalı. Ayrıca en önemli kriter hekim ile uyum içinde oplan bir hasta olmalıdır. Zira hekim kontrolünden uzaklaşan hastada kanama başlarsa müdahalede gecikmeler yaşanabilir.
Dış gebeliğin cerrahi tedavisinde laparoskopi ilk tercih edilecek girişimdir. Açık operasyon ancak teknik imkanların ve tecrübeli hekimin olmadığı durumlarda uygundur.
Karın içine ciddi kanama olmuş olsa bile laparoskopi ile kanamanın durdurulması ve işlemin yapılması mümkündür. Cerrahi olarak tüpün muhafazasına yönelik tedaviler veya tüpün alınması şeklinde girişimler yapılabilir.
Laparoskopik girişimlerden 5-6 saat sonra hastamız evine gidebilmektedir. Aşırı kanamaların meydana geldiği durumlarda kan verilmesi gerekebilmektedir.