Kaç tip böbrek tümörü vardır ?
En sık görüleni böbrek hücreli kanserlerdir (% 85oranında). Bunun haricinde böbreğin toplayıcı bölümünde ortaya çıkabilen değişici epitel hücreli kanserler % 6-7 oranında görülür. Çocuklarda ise % 5-6 oranında Wilm?s tümörü adını alan daha farklı bir böbrek kanseri ortaya çıkabilir. Bunun dışında nadir olarak görülen böbrek sarkomları, böbrek adenomları, onkositomlar ve anjiomiyolipomlar sayılabilir.
Tüm böbrek tümörleri kanser midir ?
Böbrekte kanser olmayan tümöral oluşumlar da görülebilir. Bunların arasında daha önce bahsettiğimiz adenomlar, onkositomlar ve anjiyomiyolipomlar kanser değillerdir. Ancak teşhisleri konulana kadar böbrekte görülen her kitle kanser olarak kabul edilmelidir.
Böbrek kanseri için risk faktörleri nelerdir?
Bir kişinin belirli bir hastalığa yakalanma şansını arttıran herşey o hastalık için risk faktörü sayılır.Erkelerde böbrek kanseri olma ihtimali kadınlara göre 2 kat daha fazladır.
Çevresel veya işe bağlı risk faktörleri:
Sigara kullanımı İçerisinde fenasetin olan ağrı kesiciler Asbest işinde çalışanlar Kadmiyum işinde çalışanlar
Aileden geçiş:
Tüberoz skleroz veya Von Hippel Lindau Hastalığı olan ailelerde böbrek tümörü görülme sıklığının arttığı bildirilmiştir. Ailesel böbrek tümörlerinin iki taraflı olma özellikleri vardır.
Diyet ve kilo
Bazı çalışmalar şişman ve yağlı yiyecek ile beslenenlerin böbrek kanseri olma riskinin fazla olduğunu bildirmiştir.
Teşhis nasıl konur ?
Böbrek tümörleri herhangi bir rahatsızlık veya ağrı yapmadan çok büyüyebilirler. Ne yazık ki böbrek tümörünün teşhisini kolaylaştıracak bir kan testi yoktur. İdrarda kan görülmesi en sık karşılaşılan şikayettir. Herhangi bir çarpma veya darp olmadan yan ağıları,karında bir kitle veya şişkinlik, yorgunluk hali, beklenmedik ani kilo kaybı, herhangi bir soğuk algınlığı ile alakalı olmayan ateş, bacaklarda ödem, şişlik görüldüğü zaman doktora başvurmak gerekir. Bazen ise başka nedenlerle yapılan tetkikler sırasında böbrekteki tümör görülebilir. Bu tip kanserlere rastlantısal kanser adı verilir ve bunların tedavileri diğerlerine göre daha başarılıdır.
Böbrek kanserinde yaşama şansı:
Eğer kanser vücudun başk organlarına sıçramadan yakalanabilirse beş yıllık yaşama oranı % 79-100 arasındadır. Tüm evrelerdeki böbrek kanserleri göz önüne alındıklarında bu oran % 40-45 arasındadır.
Böbrek Kanserinde Tedavi:
Cerrahi: Böbrek tümöründe esas tedaviyi oluşturur. Cerrahi yaklaşımlarla çıkarılmadan büyük bir böbrek tümörü varlığında yaşama şansı çok düşüktür. En sık uygulanan cerrahi şekli radikal nefrektomidir. Bu ameliyatta böbrek ve çevresindeki tüm dokular çıkarılır. Bunun dışında böbreğin sadece bir noktasında yerleşmiş ve 3cm’ den küçük tümörlerde veya sadece tümörlü olan tek böbreği olanlarda böbreğin tümünün çıkarılması yerine bugün parsiyel nefrektomi adı verilen sadece tümörlü doku ve bu dokunun hemen çevresinden 1 cm lik sağlam dokunun çıkarılması işlemi de yapılabilmektedir. Bu işlemin tüm böbrek tümörlerinde yapılması mümkün olamamaktadır. Eğer hastalık akciğer veya büyük damarlarına sıçramışsa bu bölgelere de müdahale edilmesi gerekebilir. Büyük bir ameliyat olan böbrek tümörü ameliyatını her bünye taşıyamıyabileceğinden bu konudaki kararın doktor, hasta ve hasta yakınlarının beraberce vermeleri gerekir.
Kemoterapi: Kanser ilaçlarının ağızdan veya damarlardan hastaya verilmesi demektir. Ne yazık ki böbrek tümörü, kanser ilaçlarından fazla etkilenmez. Bu nedenle böbrek kanseri için standart bir kemoterapi yoktur.
Radyoterapi:Işın tedavisi- Radyasyon ışınları kanser hücrelerini öldürür. Radyasyon tedavisi cerrahi uygulanan larda ek tedavi olarak veya genel durumu cerrahi tedavileri kaldıramayacak durumda olanlarda esas tedavi olarak uygulanır. İleri evrelerdeki kanserlerde yayılmalar( metastazlara) bağlı olarak ortaya çıkan kanama, ağrı gibi şikayetlerin tedavi edilmesinde de kullanılmaktadır.
Böbrek tümörleri de erken teşhis edildiklerinde tedavi şansları yüksek olan kanserlerdendir. Şüphe halinde bile teşhis ve tedavi edilmesi için ivedilikle hareket edilmesi gereken hastalıkların başında gelmektedir. Tedavi için doktor-hasta- ve hasta yakınları birlikte karar vermelidir.